1930’larda Ankara: Avusturya Büyükelçisi’nin Gözüyle – Norbert Von Bischoff
… insan faktörü konusu da farklı değildi. İmparatorluk döneminde ülkedeki tüm ekonomik faaliyetleri yabancılara ve Hıristiyan azınlıklara bırakan, bu konuda ne deneyime, ne de geleneğe sahip olan Türkler, şimdi ülkeden uzaklaştırılan Ermenilerin ve Rumların yardımı olmadan, politik nedenlerle bu işlerden uzak tutulan, kendileri de uzak kalmak isteyen yabancılardan da yardım görmeden, çok kısa bir süre içinde her işin üstesinden gelmek zorundaydılar.
Türk devriminin büyüklüğünü anlayabilmek için, geleceğe yönelik bir perspektif içinde Türkiye’ye bakmak gerekir. Ancak o zaman Türk devriminin dünya tarihi içindeki eşsizliği idrak edilebilir; gerek etkinliği, gerekse amacı itibariyle şimdiye kadar yaşanmış ulusal kurtuluş hareketlerinden çok farklı olduğu görülebilir. Ve ancak o zaman Türkiye’nin yeniden yapılandırılmasını tasarlayan ve gerçekleştiren rejimin eylemleri ile yöntemleri hakkında hüküm verilebilir …