Kur’an ve Sünnetten Dualar
İnsan zayıf bir varlıktır. Acıktığı zaman zayıftır. Doyduğunda zayıftır. Sağlığında da hastalığında da zayıftır. Dünya malının, servetin, paranın önünde zayıftır. Şöhretin önünde zayıftır. Şehvetin önünde zayıftır. Hâsılı her hal ve şartta zayıftır.
Bu zafiyetinin olumsuz etkisini din, iman, Kur’an ve dua ile önleyebilir. Zaaflarının sürükleyebileceği tehlikelerden kendisini bu manevî dinamiklerle koruyup kurtarabilir. Bu sebeple duaya önem verilmelidir. Bize düşen duadır. Biz bilemeyiz, dua ne zaman kabul olunur. Ne zaman semanın kapıları bize açılır. Sevgili peygamberimiz: “Kim darlık ve zorluk anında yaptığı duanın kabul olmasını isterse, rahat ve bolluk zamanında duasını çoğaltsın” buyurmuştur.
Selmân-ı Fârisî şöyle demiştir: “Rahat ve bolluk zamanında Allah’a dua eden kişi, darlık zamanında dua ettiğinde melekler: “Bu bildiğimiz ve tanıdığımız bir sestir, buna yardım edelim” derler. Bollukta dua etmeyen kişi, darlıkta dua ettiğinde melekler: “Bu sesi tanımıyoruz” derler ve yardım etmezler.”
Bu kitapta, Kur’an’da yer alan dua ayetleri, peygamberlerin yaptığı dualar, özellikle de Rasulüllah (sav) efendimizin günlük hayatında yaptığı dualar, Hac ve Umre duaları yer almaktadır.