Adaletin Gölgesinde Savaş Sonrası Liberalizm ve Siyasal Felsefeyi Yeniden Şekillendirmek
Bir Adalet Teorisi, 1971’de yayımlandığında, yazarı John Rawls’u İngilizce konuşulan ülkelerin en ünlü siyasal düşünürü haline getirmişti. Adaletin Gölgesinde: Savaş Sonrası Liberalizm ve Siyasal Felsefeyi Yeniden Şekillendirmek, liberalizmin yükselişi ve Anglo-Amerikan siyaset felsefesi üzerindeki John Rawls etkisi üzerine kapsamlı bir çalışma.
Kitap, liberal siyaset felsefesinin yirminci yüzyılın ikinci yarısında nasıl dönüştüğüne odaklanıyor. Katrina Forrester, adalet, eşitlik, yükümlülük ve devlet üzerine bir fikirler dizisi olarak liberal eşitlikçiliğin, savaş sonrası ABD ve İngiltere’nin siyasi ve ideolojik bağlamında nasıl ortaya çıkıp baskın hale geldiğini gösteriyor. Sivil haklar hareketi ve Vietnam Savaşı’nın ardından Rawls’un Bir Adalet Teorisi, belirli bir tür liberalizmi siyaset felsefesi için gerekli kılmıştı. Forrester, kapsamlı bir arşiv çalışması eşliğinde, yüzyıl ortasında Amerikan devlet karşıtları ve İngiliz eşitlikçileri arasında alevlenen tartışmaların kökenlerini inceleyerek bu liberalizm biçiminin yükselişini ve mirasını ele alıyor. 1960’lı yıllardan başlayarak, adalet, eşitsizlik, sivil itaatsizlik, haklı savaş, küresel ve nesiller arası adalet ile nüfus etiği üzerine çağdaş teorilerin izini sürüyor. Bu yıllarda, siyaset felsefecileri, hem soldaki hem de sağdaki meydan okuma ve alternatiflere cevap ararken bu liberalizmi genişletip geliştirmiş ve yeniden şekillendirmişti. Bu düşünürler, siyaset felsefesinin gidişatını değiştirmede önemli bir rol oynadılar.
Liberalizmin ihtirasına ve sınırlarına dair titiz bir inceleme olan Adaletin Gölgesinde, geç yirminci yüzyılın siyasi düşünce tarihini yeniden yazarken dönemin önde gelen siyaset felsefesi düşünürleri ve katkıları hakkında yeni yorumlar ve bakış açıları getiriyor.