Alirio Diaz 50. Sanat Yılı
77 yıl önce, Venezuela’nın Carora kentine bağlı küçük bir köyde, La Candeleria’da, annelerin ve dadıların çocukları için söyledikleri ninniler arasında bir bebek dünyaya geldi. Ailesinin yaşadığı yokluklarla dolu köy hayatı içinde, tek bir zenginliği vardı: Gitar…
Yıllar sonra, yüzyılın müzik dünyasına yön verecek yorumunun ilk notasını, yedi yaşında çaldı. Ondaki cevheri ise herkesten önce besteci ve bandeneoncu Tino Carroso keşfetti. O, hayatın daha çok yokuşlarla dolu olduğu La Candeleria’da “dikenden çıkan bir çiçek”ti…
La Candeleria ve Munoz’da ki karnavallar ardından, 12 yaşında tanıştığı kent nayatının tılsımlı yolunda ilerlerken, tek bir şeyi unutmadı, varlığını borçlu olduğu köklerini…
Criollo, Guarani, Inca, Aztek topraklaında başlayan ve dünyayı dolaşan kültür köprüsünün taşlarını, yıllar içinde, Raul Borges, Regino Sainz de la Maza, Andres Segovia gibi ünlü besteci ve yorumcularla yaptığı çalışmalarda döşedi. Bir çok yolun kesiştiği bir evren olarak tanımladığı müziği ile geldiği Türkiye’ye ise hayatının en önemli varlıklarını, gitarını ve kalbini hediye etti…
Öğrencisi olma ayrıcalığını yaşayan Ahmet Kanneci, şimdi, Türkiye’de ki sanatseverler adına bir hediye veriyor. O’na, Son Romantik’e, Alirio Diaz’a…
– Defne Esra Yazıcıoğlu-