Avrupa İşçi Sınıfları & Kapitalizmin Mezar Kazıcılığından Siyasetsizliğe
Tarihin hareket ettirici taraflarından biri olan ve bu nedenle kapitalizmin mezar kazıcısı olarak adlandırılan Avrupa İşçi Sınıflarının şimdiki durumu nedir? Siyasetsizliğe ya da Marksizmle arasına mesafe koymaya doğru nasıl ilerlemiştir? Deneyimli Avrupa demokrasilerinin uyguladığı ekonomik zor, Avrupa İşçi Sınıflarını nasıl etkilemiştir?
Sömürgelerinde ve nüfuz sahibi olduğu ülkelerde asker ve polis şiddetinden hiçbir zaman vazgeçmeyen Batılı demokrasiler kendi halklarını ve çalışanlarını ekonomik zor yoluyla hizaya sokmuştur. Ama Türkiye gibi ülkelerde egemen katlarda yaşayanların yüzü daima o standart batı demokrasileri geleneğine dönüktür: Batının yüce demokrasisi, Batı Marksizmin yüce teorileri, Batı işçi sınıfının emsalsiz direnişleri… Batının
demokrasilerine öykünmeler saymakla bitmeyecek kadar çoktur.
Oysa Türkiye gibi ülkelerdeki işçi sınıflarının–çalışanların Batının işçi sınıflarından–çalışanlarından hiç de geri kalır tarafları yoktur. Hattâ yaşadıkları konjonktürler nedeniyle aldıkları riskler
batılı emsallerinden her zaman daha fazla, daha ağır olmuştur. Bu fazlalık ve ağırlığı muhtemelen kendileri ya hiç
yaşamadıkları/sıcaklığın içinde olmadıkları ya da az yaşadıkları için bilmeyen egemen kat mensuplarına zaten yanlarında duruyor olan kendi ülkelerindeki hareketler daima küçük-cılız ve sevimsiz gelmiştir.
Vietnam’ın kurtuluş mücadelesinin önderi Ho şi Ming’in Komintern’in 5. Kongresi’ndeki sözleri ilginçtir: “İngiltere, Hollanda, Belçika ve diğer ülkelerin Komünist Partileri… kendi ülkelerinin burjuva sınıflarının gerçekleştirdiği sömürgeci işgâllerle baş edebilmek için ne yapmışlardır? Lenin’in siyasî programını kabul ettikleri günden beri, kendi ülkelerinin işçi sınıfını âdil enternasyonalizm ruhuyla eğitmek ve sömürgelerdeki emekçi kitlelerle yakın ilişki kurmak için ne yapmışlardır? Partilerimizin bu alanda yaptıkları hemen hemen değersizdir. Bana gelince, ben bir Fransız sömürgesinde doğdum ve Fransız Komünist Partisi’nin üyesiyim; ve üzülerek belirtiyorum ki, Komünist Partimiz sömürgeler için hemen hemen hiçbir şey yapmamıştır.”
Bu kitap, 1800’lü yıllarla günümüz arasında kalan dönemde Avrupa işçi sınıflarının–çalışanlarının, Avrupa Komünist ve Sosyalist Partilerinin hareketliliklerini/etkilerini, siyasetten kopuş süreçlerini anlama ve dünya ölçeğiyle kıyaslama imkânı veriyor.