Aydın Yabancılaşması & Üstseçkin Heterodoksi
‘Aydın Yabancılaşması’, kronolojik manada bir batılılaşma tarihi değildir… ‘Aydın Yabancılaşması’nda bir çözülmenin zihniyet planındaki süreç, aşama ve ilişkileri kavram ve kişiler bazında tespit edilmek istenmiştir.
‘Aydın Yabancılaşması’ adlı çalışmamız, Türk aydınının düşünce değişim halkalarını incelemektedir. ‘Aydın Yabancılaşması’nda gelenek karşıtı cephenin zevkçilik, heterodoks inançlara yöneliş, masonluk, pozitivizm, sosyalizm ve kozmopolitizm şeklinde oluşan değişim aşamaları ele alınmıştır.
Yabancılaşma tarihimizdeki aşamalar arası ilişki, önemli olmasına rağmen, üzerinde durulmamış bir husustur…
‘Aydın Yabancılaşması’nda yer alan ara bölümlerde, birbiriyle zıt gibi görünen anlayışların, ülkemizdeki heterodoks inançlarla kaynaştıklarını ve giderek kozmopolit bir ortak cephede, nasıl aynileştiklerini de göreceğiz.
Osmanlı Devleti’nin yıkılışını ve İslam Dünyası’nın, batı karşısında mağdur hale gelmesini tek faktörle izah etmek mümkün değildir. Çünkü bizzat sosyal değişmenin mantığı, çok faktörlülüğü kabul etmektedir. Biz çözülmenin, ‘Aydın Yabancılaşması’ faktörünü ele aldık. Bunu incelerken de heterodoks inançların bu yabancılaşmaya katkısını, işaret etmeğe çalıştık.
Bir medeniyetin yeniden doğuşu için, daha önce niçin çözüldüğünün izahı gerekmektedir. ‘Aydın Yabancılaşması’, ‘niçin’ sorusuna cevap olmak niyetindedir.
Değişme, vazgeçilmez bir hadise… Toplum kesimlerinin ortaya çıkması ve değişmelerini anlamadan sağlıklı bir siyasi anlayış ortaya koymak mümkün değildir. Bugün analitik düşünceyle meselelere yaklaşmak, sadece entelektüel bir eğilim değil, aynı zamanda, tarihi bir zorunluluktur. Sıradanlaşan durumlar haline gelen “ulusal direncin yitirilmesi ve birliktelik bilincinin zaafa uğraması, yüzeysel analizlerle açıklanabilecek nitelikte olaylar değildir; temellerin sorgulanması gerekmektedir.”
Bu zorunlu tarihi incelemeyi yaparken, sonuca varmak için önyargılardan kurtulmak zorundaydık, bunu yapmaya çalıştık. Yaşadığımız olgular bizi, ‘hiçbir şey sadece kendisi değildir’ hakikatine ulaştırmıştır. Evet her şey, görüntünün ötesinde başka bir şeydir.
Geleceğin Büyük Türkiyesi’nin hayaliyle…
Mahmut Çetin