Aydınlanma Üzerine Bir Derkenar
Bir piyes yazarı oturup bir komedi yazsa; piyesin kahramanı da Molierevari bir tip olsa… Piyesin adı, piyesin kahramanına izafeten, “Aydınlanmış Aydın” olsa. Bu tip hem rasyonalizmi hem de aynı anda emprisizmi savunsa; hem Hıristiyan olduğunu söylese hem de dönüp ateist olsa, aynı zamanda da deist olduğunu söylese, hem materyalizmi savunsa hem de monadların mevcudiyetine inansa, v.ilah… Böyle kaçık bir tipe gülerdiniz değil mi? İşte gerçek bir “Aydınlanmacı” tam budur. Ne “aydınlanma” diye bir şey oldu, ne de “aydınlanmacı” olabilir. “Aydınlanma” entelektüellerin bir hurafesidir.