Bektaşi’nin Biri & Şiirleştirilmiş Bektaşi Fıkraları
KOYUNLARI BOŞVERİ

Bektaşinin birisi bir köye varmış,
Aniden çevresini koyunlar sarmış.
Koyunlar besiliymiş ve güzel tüylü
Az yürümüş ve görmüş on-onbeş köylü.
Tüm köylüler çok zayıf, yarı çıplakmış
Koyunları düşünmüş, köylüye bakmış.
Demiş: “Tanrım; boşverip koçu-koyunu,
Doyurup giydirseydin keşke kulunu!”

ALLAH BÜYÜKTÜR AMA

Çıkınca Üsküdar’da acil bir işi
Kiralamış boğazdan kayık, Bektaşi.
Rüzgâr çıkmış, gelmişler tam yarı yola;
Kayık sallanıyormuş sağa ve sola.
Bektaşi anlamış ki gelir fırtına.
Kayıkçı bunu sezmiş ve demiş ona:
“Hiç korkmayın Erenler; Allah büyüktür!”
O da demiş: “Tamam da, kayık küçüktür!”

MEMNUN OLMASAYDI

Yaşlı bir karı koca konuşuyormuş
Ve adam karısına bir soru sormuş.
Demiş: “Yıllarca oruç tuttuk biz canım.
Ramazan memnun mudur bizden ki Hanım?”
Karısı demiş: “Kesin memnundur bence.
Yoksa her yıl gelmezdi hep on gün önce!”

DÜNYA NEDEN DÜZ DEĞİL?

Bir gün şunu sormuşlar bir Bektaşi’ye:
“Bu dünya dümdüz değil; dağ-tepe, niye?”
Demiş: “Kur’an, İncil’de hep yazıyor ya;
Yaratılmış tam altı günde bu dünya.
Yaratılması sürdü ise altı gün;
Nasıl olsun ki bundan çok daha düzgün!”