Birinci Basamakta Akılcı İlaç Kullanımı
İlaçlar, gerek miktar gerekse çeşitlilik açısından yaygın olarak kullanılan ürünler olsa da sadece sağlık çalışanlarını değil, toplumun tamamını doğrudan ilgilendiren endüstriyel bir tüketim ürünü haline gelmiştir.

Erişimin ve kullanımın artmasıyla birlikte bazı sorunlar da ortaya çıkmıştır. Bu sorunların önüne geçmek amacıyla benimsenen Akılcı İlaç Kullanımı (AİK) yaklaşımı ‘’Hastaların ilaçları, klinik bulguları ve bireysel gereksinimlerini karşılayacak dozlarda, yeterli bir zaman diliminde, kendileri ve toplum için en düşük maliyetle elde edebilmeleri’’ olarak tanımlanmaktadır. Bu kapsamda hastanın probleminin net olarak belirlenmesi, gerekli tedavinin etkililik, uygunluk, güvenlilik, ve maliyet özellikleri dikkate alınarak seçilmesi, ilaçlı veya ilaçsız tedavinin planlanması, reçetenin doğru oluşturulması, hastaya gerekli bilgilerin verilerek tedaviye başlanması, tedavinin izlenmesi ve sonuçlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.

Tıp doktorları tanı koyma ve tedavi düzenleme sürecinde sahip oldukları yetki ve sorumlulukla AİK yaklaşımının merkezinde yer alırlar. Aile hekimleri de ülkemizdeki sağlık hizmeti sunumunda muayene, poliklinik ve tedavi yükünü üstlenmeleri nedeniyle, sağlık sistemi içerisinde önemli bir doktor grubunu oluşturmaktadır.

Ömer Ataç, bu akademik çalışmasıyla İstanbul’da görev yapan aile hekimleri tarafından yazılan reçetelerin Akılcı İlaç Kullanımı göstergeleri doğrultusunda incelemektedir.