Çanakkale & Bir Milletin Varoluş Destanı
Çanakkale Savaşı, İngiltere ve müttefikleri açısından Doğu Sorunu’nun halledilmesi, Osmanlı Devleti için ise, bir varoluş mücadelesidir. Bu savaşın manasını ve kutsiyetini cephede, komutanlar, subaylar, erler iyice biliyorlardı. Yine millet de biliyordu ki, İstanbul’un kapısında verilecek muharebeler kendi geleceğini kesin olarak tayin edecekti; ya vatanından Endülüslüler gibi kılıç zoru ile kovulacak ya da layık olduğu şeref ve haysiyetiyle varlığını devam ettirecekti…
Cephe gerisinde ise halk, seferber olmuştur. Okullar hastanelere çevrilmiş, öğrencilerin büyük bir kısmı silâhaltına alınmıştır. Açılan hastanelerde yüzlerce hanım, gönüllü olarak yaralılara bakmış, doktorlar da gece gündüz fedakârca çalışmıştır. Halk, ferdî ya da dernekler vasıtasıyla, cephedeki askerin yemeğinden içeceği çaya, giyeceği elbisesine kadar her türlü ihtiyacını düşünmüş, cephe gerisinde ise asker yakınlarından maddi ve manevi desteğini esirgememiş; ayrı bir destan yazmıştır.