Delilleri ile Müslüman Kadının Fıkıh Kitabı
Müslüman kadının; namaz, oruç, zekât, hac, umre gibi ibadetlerinde kendisini ilgilendiren hükümlerin yanı sıra evlilik, boşanma, nafakalar, cenaze, hadler, yiyeceklerde helal ve haramı belirleyen prensipler gibi muamelâtla ilgili bahislerde kadının durumunu açıklayan bu eser; sadece bir ilmihal kitabı olmayıp Müslüman genç kız ve kadının her yönünü, çağımızın gereklerini ve problemlerini de göz önünde tutarak ele alan bir fıkıh kitabıdır.
Ezher Üniversitesi Şeriat Fakültesi mezunu yazar İbrahim Muhammed el-Cemel elinizdeki eserini kendi ifadeleri ile şöyle tanımlamaktadır: “Müslüman kadın için bir çalışma ortaya koymak istedim. Bunu evinde bulundur sun, günlük hayatında ibadet veya muamelât ile ilgili herhangi bir ihtiyacı ol duğu zaman ona başvursun diye… Bu nedenle temel kitapları ve uzun fıkhî araştırmaları inceledim, bu konudaki ki tapların kaynaklarına başvurdum, hukukçularla beraber oturup kalktım, konu ları etraflı bir şekilde onlarla birlikte inceledim; eleştirdim, görüş lerimi belirttim. Gerekli gördüklerimi söyledim,
görmediklerimi bir kenara bıraktım ve en sonunda bu çalışma ortaya çıktı.
Müslüman kız kardeşim; şunu bilmen gerekiyor ki âlimler arasındaki ihtilaflar, Yüce Allah’ın Müslümanlar hakkında dilediği bir rahmetin gereği ortaya çıkmıştır. Ta ki Allah, ibadetlerinde ve muamelâtında onlara ge niş bir imkân tanımış olsun. Resulullah’ın (s.a.) dışında kalan her insanın sözlerinden bir kısmı alınabilir ve bir kısmı reddedilebilir. Ben daha kuvvetli delile sahip bir görüş gördüğüm taktirde onu zikrettim. Delillerinin kuvvet itibariyle birbirine eşit olduklarını gördüysem, bu konuda ih tiyacına uygun olanı seçmek üzere durumu se nin gözlerinin önünde bıraktım. Allah’ın izniyle onların hepsi de doğrudur. Eğer konu ile ilgili farklı ve teferruata dair görüşler varsa bu ko nuda söylenenlerin hepsini ortaya koymaya ça lıştım. Daha sonra bunların özetlerini yaparak konu ile ilgili görüşümü belirttim. Fazla açıklama gereken yerde açıklama yapmaya, özlü konuş mak gereken yerde ise özlü söylemeye çalıştım.”