Ekim’in Yetiştirdikleri
Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi, bulunduğumuz coğrafyada da “tarih yazımı” gibi ciddi konular, bilimsellikten uzak yöntemler dışındaki resmi tarih anlayışlarıyla ele alınıp incelenmektedir. Bu türden anlayışlarla hazırlanan tarih kitapları, emekçi halkların birbirini anlamasını ve sevmesini değil, bölünüp parçalanmasını koşullamaktadır. Emperyalizm, bir yandan emekçi halkları birbirine karşı kışkırtırken, öte yandan tarihsel, kültürel özelliklerinden uzaklaştırılıp asimilasyonunu hedeflemektedir. Kimlik ve kişiliği ile yabancılaştırılmış insan köle insandır. İnsanın ve insanlığın sosyal kurtuluş mücadelesini perdelemek isteyen hegemonların din ve etnisiteyi öne çıkarması olayını doğru değerlendirmek gerekiyor. Gerici çarlık rejimi, emekçi halkların baskı, sömürü ve asimilasyonu konusunda tarihin en tiksindirici örneklerini sergilemiştir. Çarlık otokrasisinin devrimle yıkılması, ezilen ve sömürülen emekçi halkların davasının proletaryanınki ile gündemleştirilmesiyle gerçekleştirilmiştir. Kafkasya halkları Ekim Devrimi sayesinde, tarih, kültür ve dillerini özgürce ifade etme haklarını kazanmıştır. Ancak; “Milliyetler Meselesi’ne köklü çözüm yöntemleri üretemeyen sosyalist uygulamalar, günümüzde çözülmüş ve başka bir yapıya dönüşmüştür.