Engelli Hakları kitabını indir

Engelli Hakları
Engelli hakları kitabı, Sosyal Güvenlik Kurumu Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğünde, Kurumsal Gelişim ve Ortak Veri Tabanı Daire Başkanı olduğum dönemde geliştirdiğim pek çok projeden birisinin sonucunda çıktı.

Maliyeci kimliğimle, sosyal yardım sistemlerinin mevzuat alt yapısının tasarlanması amacıyla görevlendirildiğim Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğünde, sosyal yardım ve hizmetler, yaşlılık, dezavantajlı gruplar ve pek tabi engellilerle ilgili devasa bir dünyaya giriş yaptım. Konuyla ilgili pek çok çalışma yapılmış olmasına karşın literatürdeki dağınıklık, pek çok tekrar niteliğinde ki çalışma ve indeks eksikliği dikkatimi çekti. Derli toplu olmayan bu çalışmalar rahatsızlık boyutuna ulaşınca bir mevzuat analizi yapmaya başladım.

Bu mevzuat toparlama çalışmaları sırasında, ülkemizde pek çok hukuki düzenleme ile kırılgan ve dezavantajlı gruplara çeşitli haklar tanınmasına karşın, bu hakların görevli kurumlar ya da sivil toplum kuruluşlarınca derli toplu bir şekilde bir araya getirilmediği için, hak sahiplerinin kendilerine tanınan bu haklardan yararlanamadığını ve bu haklardan haberdar olmadığını büyük bir üzüntüyle tespit ettim.

Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de engelli bireyler toplumun önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Son rakamlar, ülkemizde 10 milyona yakın engelli vatandaşımız olduğunu göstermektedir. Bu da demektir ki; Türkiye’de yaklaşık her 8 kişiden biri kısıtlayıcı en az bir engelliliğe sahiptir. Toplumun, böylesi yüksek bir oranda içinde barındırdığı bu bireylerimiz de, elbette, tüm diğer bireylerle eşit haklara sahip olmalıdırlar.

Engelli meselesi, sadece bir sağduyu değil, aynı zamanda bir hak ve adalet meselesidir. Engelli insanlarımız da, eşit muamele, itibar, yaşamlarını bağımsız idame ettirme ve toplumun bir parçası olma gibi haklara sahip olmalıdırlar. Bizim üzerimize düşen görev ise, engelli vatandaşlarımıza bu haklarından faydalanmaları için imkân ve fırsatlar sağlamak olmalıdır.

Bu kitapta, sıklıkla bahsedileceği gibi, Anayasamızda tanımlanan sosyal hukuk devletinin gereği olarak dezavantajlı gruplara tanınan imkânlar bir haktır bir lütuf değildir. Bu çerçevede bir hakkın kullanımı aslında başvuruyu gerektirmeksizin doğrudan ilgililerine yapılmalıdır. Ancak bugüne değin gerekli bilgi sistemleri kurulamadığı için hakların kullanımı başvuru esasına göre yürütülmekte ve haberdar ya da muktedir olmadığı için başvuruda bulunmayan pek çok hak sahibi bu haklardan yararlanamamaktadır.

Özetle elinizdeki bu çalışma, kamuda yürüttüğüm bürokratik hayatımda yukarıda anılan tespitlerimin verdiği hüzünle engelli vatandaşlarımıza olan bir görev duygusuyla kaleme alındı. Umarım bir engellinin bir ilave hakkı kullanmasına vesile olur.
Bu çalışma ile adım attığım sosyal yaşam alanındaki akademik çalışmalarımı artırarak sürdürme kararlılığındayım. Amacım insanlığa daha fazla faydalı olmaktır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir