Feminist Politika Kuramı
Feminizm günümüzde krizde ya da düşüşte olarak algılansa da feminizmin önemsiz ve tarihe karışmış olduğu düşüncesine canı gönülden karşı çıkılabilir. Dünyadaki kadınların büyük çoğunluğu Batı’da yaşamamaktadır ve kadınların birçoğunun temel hakları ve yasal koruması yoktur. Küresel ekonomik güçlerin etkisi, etnik çatışma ve dini tutuculuk son yollarda birçok kadının durumunu kötüleştirmiştir. Bu yüzden, bilgilendiren ve deneyim ve pratik yoluyla yolları keşfetmemiz gerekmektedir. Bu durum, mevcut paradigmanın ötesini de düşünmemize yardımcı olması için oldukça soyut bir feminist teoriye ihtiyaç duyulmasına rağmen bu kuramın kendi başına bir amaç olarak görülmemesi ve en soyut düşünürlerin bile önceliklerini ”gerçek dünya” meselelerine göre ele almaları gerektiği anlamına gelmektedir.
Çoğu feminist politika teorisi politik çözümlemelerinde kadınları ve kadınların durumunu merkeze alarak, neredeyse her toplumda erkeklerin kadınlara kıyasla neden daha fazla erk ve ayrıcalık sahibi olduğunu ve bunun nasıl değiştirilebileceğini sormaktadır. Bu yüzden feminist politika teorisi, sorgulamak ve değiştirmek için toplumu anlamaya çabalayan teoriyle meşgul olur; amacı soyut bilgiye ulaşmak değil, feminist politika uygulamalarını yönlendirmek ve belirlemek için kullanılabilecek bilgi oluşturmaktır.
Böylesine karmaşık bir hareketi anlamaya yönelik herhangi bir girişimin, meselelerin ve fikirlerin keyfi bir şekilde seçilmesine yol açması veya kadınların faaliyetlerini görmezden gelen erkek tarihçiler kadar diğer aktörlere katılımcılara yazılarında yer verme, kendi faaliyetlerini ve ilgi alanlarını önceliklendirme eğilimlerinde olan orta sınıf beyaz kadın tarihçilerin perspektifinden olayları görme riskini taşıması muhtemeldir. Ne var ki yazar, göze çarpan bireylerin ve bir bütün olarak feminist hareketle etkileşimlerini en iyi derinlikte incelemeye çalışmıştır.