Finansallaşma Devlet ve Politik İktisat
Finansallaşma politik iktisat yazınının en güncel ve en çok tartışılan konularının başında gelmektedir. En kaba haliyle finansal alanın reel üretimden ayrışması, kendi iç işleyişiyle çalışır hale gelmesi ve son aşamada da finansal sermayenin sanayi sermayesi üzerinde egemenlik kurma çabası olarak tanımlanabilecek finansallaşma, kapitalist birikim ilişkilerinin yeni bir aşamasına tekabül etmekte ve küresel düzeyde yaşanan iktisadi krizlerin temel belirleyicilerinden birisi olarak bilimsel araştırmaların odağına yerleşmektedir.
Birikim ilişkilerinde gözlenen bu dönüşüm, bölüşüm ve gelir dağılımı ilişkilerindeki değişimleri zorlamakta, kapitalist üretim tarzının temel toplumsal sınıfları olarak sermaye ve emekçi sınıflarının ve bu sınıfların alt katmanlarının sınıf içi ve sınıflar arası karşılıklı ilişkilerini, yaratılan iktisadi artığa el koyma biçimlerini ve bu süreçlerin ürünü olarak ortaya çıkan sınıfsal çatışmaları doğrudan belirlemekte, bu bağlamda devletin iktisadi ve toplumsal yaşam içindeki işlevi yeniden düzenlenmektedir. Farklı bir anlatımla devlet, fiziki sermayeden çok giderek finansal sermayenin egemen olduğu bir kapitalist üretim tarzının yerleşiklik kazanmasında ve bu süreçte ortaya çıkan sınıf içi ve sınıflar arası çatışmaların almaşık siyasi rejim arayışlarına dönüşmesini engelleyecek şekilde temel toplumsal sınıflar arasındaki mevcut iktisadi ve siyasi güç ilişkilerinin sürdürülmesinde yaşamsal bir aracılık işlevi görmeye başlamaktadır. Kısacası devlet, günümüz modern kapitalist toplumunda finansallaşmanın sınıfsal ilişkilerin sermaye sınıfları lehine yeniden düzenlenmesi temelinde yarattığı meşruiyet sorunlarını ve potansiyel çatışma alanlarını giderici yönde yeniden yapılandırılmaktadır.
Farklı akademik çevrelerden gelen yeni nesil nitelikli araştırmacıların güncel çalışmalarından oluşan bu derleme kitaptaki yazıların önemli bir kısmı Türk Sosyal Bilimler Derneği (TSBD) tarafından 4-6 Aralık 2013 tarihlerinde düzenlenen 13. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresinin çeşitli oturumlarındaki sunuş ve tartışmalarda ilk kez gün ışığına çıktı. Yazıların küçük bir kısmı da bu derleme kitabın ana temasına giren ve yine TSBD tarafından düzenlenen son Genç Sosyal Bilimciler Yarışmasında farklı ödüller kazanan araştırmacıların çalışmalarından oluştu.