Geleneksel Eğitimden Çağdaş Eğitime Türkiye’de İlk Öğretim (1908-1924)
Atatürk’ün de önemle vurguladığı gibi eğitim bir varolma, yokolma sorunuydu. Yeterli bir eğitim olmadan ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmek, bir refah toplumu haline gelebilmek mümkün değildi. Eğitimsiz, demokrasi de olmazdı. Modern devletin bir niteliği de eğitimcilikti. Halkın önüne oy sandığını koymadan önce, onu eğitmek ve aydınlatmak gerekirdi. Halkın eğitimi çok büyük önem kazanmış, yaşam mücadelesi okula taşınmıştı.Atatürk’ün eğitim konusundaki bitmek tükenmek bilmeyen mücadelesini bu bağlamda değerlendirmek gerekir.
Elinizdeki kitapta geleneksel eğitimden çağdaş eğitime geçiş sürecinde ilköğretim konusu ele alınmıştır. Bu kapsamda eğitimin mali kaynakları, fiziki mekânları, öğretmen ve öğrenciler, nihayet öğretim programları ve yöntemleri irdelenmistir.