Gönül Zaviyesi
Hulusi Efendi Hazretlerinin ‘’Divan-ı Hulusi-i Darendevi’’ adlı eserindeki beyitlerini okuyanlar, onu gönül aynasında hakikati seyre dalıyorlar. Onun gülden, bülbülden, gönülden bahseden ilahileriyle; solmayan güllerin rayihasını duyup, kokularıyla mest oluyorlar. İsminden ve eserlerinden bahsedilen her zaman diliminde gönül baharını onun etrafında yakalayan canlar var. O iklime girenler, onun ilahi aşk ile yoğrulmuş sinesinde yazılı olan ‘’Ya Dost’’ nakşının akislerini levha levha duvarlarda, damla damla sularda ve yaprak yaprak güllerde görüyorlar.
‘’Kişi sevdiği ile beraberdir’’ müjdesinden yola çıkarak, gönüllere taht kuran, gönüllere sultan olan, Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi (k.s) gibi mübarek ve muhterem zevatın anıldığı her yerde onların manevi feyzi vardır. Onlar vefakardır, dostlarını unutmazlar. Onlar sehavette su gibidir, herkesin kurumuş dudağına nem verir, her canlının kuruyan toprağına can verirler. Onlar Hakk’a dost olmuştur, kendilerine dost olanları Hakk’a götürürler.
Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi (k.s); Divan’ıyla, Mektubat’ıyla, Hutbeler adlı eseriyle, vakfı, hayratı, hayatı hatta hayru’l halef evladı H.Hamideddin Ateş Efendi’nin etrafında öbeklenen gönül halkasıyla da binlerce insanın gönül tahtına mihman olmuş bir büyük zattır. Onun sevgisi yüreklere genişlik ve ferahlık veren bir iksirdir.
Onun beyitlerine kulak ve gönül verenler hep güzellerle ve güzel işlerle meşgul olmaktadırlar. Ruhlarını terbiye edip, hoş gönülle insanların içinde yaşayanlar, daima örnek gösterilmektedirler. Yıllarca verilen emeklerin mahsülü olan tasavvufi şiirleri, iyi niyetlerle başlanmış hizmetlerin ürünü olan eserleri, bilgi ve kültür dünyamıza düşen nakışlar gibidir.