Haberlere Karşı Yasal Haklar kitabını indir

Haberlere Karşı Yasal Haklar
Soruşturma yada kovuşturmaya konu edilen gazete, televizyon, internet haberi, gazetecilik faaliyeti kapsamında mıdır? Haber, ulusal-uluslararası mevzuatta düzenlenen ve mesleğe tanınan yasal düzenleme ve yerleşik yargısal kriterler çerçevesinde mi sunulmuş yoksa bunları aşarak ve kişilik haklarını ihlal ederek suç oluşturacak şekilde midir? İfade yada basın özgürlüğü hakkı nedir, bu özgürlükler neyi kapsamaktadır? Bu hak hangi sınırlamalara tabidir? Bu ve benzeri durumlarda, ceza mevzuatımıza göre, gazetecilerin hangi suçlarla karşılaşmaları mümkün olabilir? Gazetecilerin haberlerine karşı ise vatandaşların yada kamu – özel kurumların yasal hakları nelerdir? Bunu hangi ölçülerde ve nasıl kullanabilirler? Toplatma ve yayın yasağı ile izinsiz ses-görüntü kaydı yapmanın hukuki-cezai yönü nasıldır? Bu gibi soruları çoğaltmak mümkündür. İşte bu ve benzeri sorulara cevap aradık.

 Basın Kanunu’ndaki suçları yada basın yayın aracılığıyla işlendiğinde farklı bir boyuta ulaşan tartışmalı konuları ile taraflarca sehven yapılan ancak ilgililerini mağdur edebilen hususları ele aldık. Buna karşılık yapılmasında yarar gördüğümüz yasal yolları belirttik. Zira habercilik alanında farklı ve anlaşılması biraz zor, kısmen de günümüz sorunlarına yetersiz kalan mevzuat var. Vatandaşlar ve kurumlar yönünden, kendileriyle ilgili haberlere karşı yasal haklarını arama, gazeteciler yönünden ise basın özgürlüğü çerçevesinde haber ve eleştirilerini savunma yolunda bir yol gösterici, ayrıca hukukçu meslektaşlar için de bir yardımcı kaynak olacağını düşünüyorum.  
Gazetecilik-habercilik, günümüzün en saygın ve dinamik mesleklerindendir. Halkın nesnel olarak bilgilendirilmesi, yaşanan gelişmelerden haberdar edilmesi ve doğru bilgi akışının sağlanması demokrasinin güçlenmesine ve gelişmesine önemli katkıda bulunur. Haberdeki içerik, açıklama, eleştiri ve değer yargısı biçimindeki bilginin gerçek ve güncel olması gerekir. Haber yapılmasında kamunun ilgi ve yararı, açıklanış şekli ile konusu arasında düşünsel bir bağın bulunması lazımdır. İçeriği, bir dereceye kadar abartma ve hatta kışkırtmaya başvurma hakkını içerse de küçültücü, hakaret edici sözlerin kullanılmaması beklenir. Bu unsurları karşılayan uygulama kuşkusuz toplumu ve insanlığı daima öne taşıyacaktır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir