Hz. Peygamber Döneminin Sosyo-Ekonomik Yapısı kitabını indir

Hz. Peygamber Döneminin Sosyo-Ekonomik Yapısı
Hz. Peygamber’in sîretini ya da biyografisini çeşitli açılardan ele almak mümkündür. Siyer yazıcılığında önemli katkıları olan meğâzi türü çalışmaların sîretin sosyo-politik ve daha ilk dönemlerden itibaren gelişen yönleri üzerine yoğunlaştığını söyleyebiliriz. Ancak siye-rin sosyo-ekonomik yönleri üzerinde duran çalışmaların birincilere göre aynı yoğunlukta olduğunu söylemek zor-dur. Aslında bu iki alanın etkileşimli süreç çerçevesinde birbirinden ayrılması mümkün değildir. Hatta İbn Haldun ‘un izini takip ederek tarihi verilerin sosyolojik analizlerde kullanımıyla yeni bir siyer sosyolojisi bağlamında Hz. Peygamber’in örnekliğini sosyo-ekonomik gelişme çerçe-vesinde inceleyebiliriz.
 
Toplumsal yapının en göze batan yönünün tabaka-laşma sistemi olduğunu dikkate alarak, toplumsal haya-tın sürdürülebilirliğinin ön saflarından birini oluşturmak için ekonomik kurum, norm, değer ve organizasyonların oluşturduğu ekonomik yapının teşekkülünü, sosyo-eko-nomik yapısallaşım olarak kavramsallaştırabiliriz. Hz. Peygamber Mekke ‘de İslamiyet’ten önce sosyal ve eko-nomik hayatla ilgili olabilecek kurum, değer ve ilişki tarz-larına zaten muhataptı. Vahiyle birlikte hazır bulduğu örüntülerin bir kısmını aynen benimsemiş ya da sosyo-ekonomik bir kurumu değişikliğe uğratarak bunlardan bazısını reddetmiştir. Burada temel ölçünün bağışını top-tan reddetmiştir. Burada temel ölçünün insanın tabiatı olarak ifade edilen fıtratın özgürlükle birlikte gelecek dü-şüncesine dönüştürülmesi olduğunu söyleyebiliriz (Rum 30: 30) (Bakara 2: 256) (Rum 30: 1-5). Hz. Peygamber, İslamiyet’i tebliğ etmeye başladığından itibaren diğer peygamberler gibi gelecek düşüncesine büyük önem ver-miş, Allah‘ın yardımını planlı ve programlı bir çaba sonu-cunda elde edilebileceğini göstermiştir. Hz. Peygamber‘in  gelecek nosyonu İslami zaman kavramsallaştırması çer-çevesinde düşünülmelidir. Bakara suresinin 201. Aye-tinde mealen Rabbimiz “Bize bu dünyada iyilik ver, öteki dünyada da iyilik ver çerçevesinde şekillenmektedir. Mü-minlerin dünyadaki dini ve ahlaki vazifelerini yerine ge-tirme etkinliğini yani dini moral sermaye perspektifinden dünyada elde edeceğin ahirette saadete kavuşmasının alt yapısını oluşturacağını söyleyebiliriz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir