İman ve Hayat
Cemiyet, din ve iman olmadan orman cemiyetidir, isterse tepesinde medeniyet şimşekleri çaksın. Orada hayat zorbanın ve kuvvetlinindir; faziletlinin ve muttakinin değildir. O cemiyet mutsuz ve bedbahttır; isterse refah içinde yaşasın ve nimet içinde yüzsün. O cemiyet basit ve ucuz bir cemiyettir. Çünkü onu meydana getiren fertlerin gayesi karın ve göbek şehvetinden ileri geçmez. Onlar, “Hayvanlar gibi zevklenir, hayvanlar gibi yer, içerler.”
Ne kadar ilerlerse ilerlesin, ne kadar genişlerse genişlesin maddi ilmin insanlara huzur ve saadet vermeye gücü yetmez. Çünkü ilim yalnız hayatın maddi tarafını yükseltir; uzağı yakın eder. Bunun içindir ki asrımıza “sürat çağı” ve “mesafeleri yenme çağı” adını vermişlerdir. Fakat hiç kimse ona ”fazilet” veya “sükûnet” ya da “beşerin mutluluk çağı” adını ver(e)memiştir.
Maddi ilim insana birçok alet ve edevat vermiştir, ancak ona kıymet vermemiş ve uğrunda ölümü göze alabileceği bir hedef göstermemiştir. Çünkü bu, ilmin vazifesi değildir ve onun ihtisas sahasına da girmez. Bu, ancak ve ancak dinin ihtisas sahasına girer.