İnsan Embriyonu Kök Hücresi Araştırmalarının Etik Boyutu: Türkiye İçin Bir Etik Düzenleme Önerisi
Çağlar boyunca eylemlerini gerçekleştirebilmesi özgür istenciyle olanaklı olabilen insana tıp ve felsefe birlikte odaklanmıştır. Günümüz tıp uğraşısı; değişen, gelişen görüşlerin yansımaları sonucunda bilimsel, teknolojik ve sanatsal yetilerin bir bütünü olarak ele alınmaya başlanmıştır. Teknoloji tıbbının uygulama alanı olduğu kadar aynı zamanda oldukça yoğun etik sorunların yaşandığı kök hücre araştırmaları/tedavilerine ilişkin çalışmalar yetersizdir. Kimi durumlarda bu uygulamaların bir tedavi biçimi mi yoksa hala yanıtı bilinmeyen araştırma mı olduğu sorusuna yanıt verilememektedir. Ancak kök hücreler örneğin ALS, Parkinson ve omurilik felci gibi tedavi edilemez hastalıkların iyileştirilmesinde bir araç olarak umut kaynağı olmaya devam etmektedir.
Öte yandan bir başka kök hücre çeşidi olarak hayvan embriyonundan elde edilen embriyon kök hücreleriyle yapılan araştırmalardan elde edilen olumlu sonuçlar da bu tip kök hücrelerin Yenileyici Tıpta sıklıkla kullanılabileceği fikrini ortaya çıkarmıştır. Bu bağlamda kaynağı “insan embriyonu olan yani embriyondan elde edilen insan embriyonu kök hücrelerinin tedavi aracı olarak kullanılması sonucunda tedavilerde başarı oranını arttırabileceği beklentisi artmıştır. Ne var ki kendisinden kök hücre elde edilen embriyonun canlılığını yitirmesi bu konuda yapılan etik tartışmaların odak noktasını oluşturmaktadır. Bu noktada…