İnsan Hakları Hukuku
İktidar, doğası gereği temenniler sonucu değil ciddi toplumsal talepler karşısında kendi kudretini sınırlamayı kabullenebilir. Anayasal ya da hukuk devleti dediğimiz bu rejimlerin kurulduğu ülkeler aynı zamanda insan haklarına saygının da esas alındığı ülkeler olmuşlardır.
İnsan haklarına saygının anayasal ilke haline gelmesine dönük gelişmeler eserimizde ayrıntılarıyla yer almaktadır. Böylece tarihsel süreç içinde insan haklarına saygının nasıl olup da siyasi rejimlerin meşruluk ölçütüne dönüştüğünü de ortaya koymaya çalıştık.
İnsan haklarına saygı sadece Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi değil Birleşmiş Milletler çatısı altında hazırlanan birçok sözleşmede düzenlenmiştir. Ancak bunların hiç birindeki koruma mekanizması Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin gerçekleştirdiği yargısal denetim kadar etkin değildir. Bu nedenle eserimizde mümkün olduğu ölçüde çok sayıda AİHM kararlarına değerlendirme şeklinde yer vermeye çalıştık. Bunu yaparken kararları aynen vermekten kaçındık.
Çalışmamızın hukuk fakülteleri başta olmak üzere insan hakları alanında çok önemli bir bilgi kaynağı, başvuru eseri olduğu inancındayız. İnsan hakları alanında hem üniversite öğrencileri hem de insan haklarına ilişkin sorunların yaşandığı alanlarla ilgili kamu kurumlarının yöneticileri, bilhassa yargıç ve savcılarımız için çok fazla kuramsal girdaba sapmadan, derli toplu bir çalışmanın önemli bir kolaylık olacağını düşündük. Bu manada Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde yer alan özgürlüklerin anlaşılış ve uygulanış biçimi ile AİHM’nin yargılama usulü ve çalışma şekline ilişkin bir bakış açısı sunduk. Çalışmanın uygulamacılara da rehberlik edeceğini umuyorum.
Prof.Dr.İlyas DOĞAN