İstanbul Mimarlık Rehberi
İstanbul, tüm dünyada iki kıta üzerinde gelişmiş tek metropol… Asya ve Avrupa’yı birleştiren Boğaz’ın iki yamacına yayılmış bu şehir, İslam gelenekleri, özgür bir sivil toplum ve Avrupai değer yargılarıyla harmanlanmış, bir kesişim noktasıdır. Şairlere, yazarlara, ressamlara ilham veren bu büyülü şehir, her ne kadar geçmişten günümüze uzanan yolculuk serüveninde dönem dönem tahribatların esiri olduysa da yine de Boğaz’ın koynunda pırıl pırıl parlayan bir kolye gibi durmaya devam ediyor… İşte bu yüzdendir ki hâlâ onunla yolculuğa çıkmak keyifli ve bir o kadar da heyecan verici…
İstanbul’a yolculuğumuz bu kez İstanbul’a gelen “iki yabancı”nın gözünden yansıyor kitabın sayfalarına… Bu yolculukta, bir Alman mimar olan Hendrik Bohle ile yazar Jan Dimog’un gözüne, kalemine ve yorumlarına, başka “ünlü” mimarlar da eşlik ediyor. İki yüz esere yer verilerek hazırlanan İstanbul Mimarlık Rehberi, şehrin Roma ve Bizans imparatorlukları dönemindeki tanıklığından başlayıp, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki sürecine, oradan da 16 milyon nüfusu olduğu tahmin edilen günümüzün mega şehrine kadar uzanan mimarlık tarihini gözler önüne seriyor. Bunu yaparken de “Birinci ve İkinci Mimarlık Akımı”, “Türk Modern Çağı” ve çağdaş yapıların yer aldığı yüz elli senelik dönem üzerinde duruluyor. Güncel imar patlaması, işgaller ve kentsel eylem alanları hakkındaki eleştirel röportaj ve analizler eşliğinde devam eden 2.600 yıllık mimarlık tarihindeki bu yolculuk, “sahne şeklinde şehir” başlığıyla son buluyor… İyi yolculuklar… Rehberde benzerlerinden farklı olarak en önemli yenilik ise QR kodu kullanarak, projenin coğrafi bilgilerine ulaşabilmenizdir. Yeni model (akıllı) pek çok cep telefonu, bu QR kodlarını rahatlıkla okuyabilmektedir. Cep telefonunuza indirdiğiniz “QR kod tarama” programından sonra, rehberde yer alan herhangi bir projenin QR kodunu okutmanız yeterli olacaktır. Yönlendirildiğiniz Google Map’s sayesinde projenin yeri haritada gösterildiği gibi, gidiş rotanız ve mesafeniz de size tayin edilmektedir.