İtalya’da Rönesans Kültürü
İtalya’da Rönesans Kültürü, İtalya’nın on dört ila on altıncı yüzyıllardaki modernleşme sürecini gözler önüne seren bir klasik niteliği taşımakta; bu niteliği öne sürdüğü tezlerin öneminden ve anlatılış biçiminden almaktadır. Burckhardt, İtalyan Rönesansı’nı hem modernizmin hem de bireyselliğin doğuşu olarak tanımlamaktadır ki bu güçlü tezler bugün pek çok tarihçi tarafından kabul görmektedir.
Burckhardt, Orta Çağ’ın entelektüel açıdan bir durağanlık dönemi olduğunu, Rönesans’ın ise yalnızca klasik kültürün değil aynı zamanda insana bakışın da yeniden uyanışı olduğunu savunmaktadır. Yazar, bu görüşlerini öylesine incelikli bir yazım tarzıyla besler ki okuyucu, onun çıkardığı sonuçlara sonuna kadar güvenme isteği duyar.
İtalya’da Rönesans Kültürü, siyasi arka plana odaklanarak ve önemli hanedanlarla kişilikleri ele alarak giriş yapıyor. Sonraki kısımlarda ise bireyin gelişmesi, hümanizm, klasik kültürün yeniden uyanışı, eğitimin durumu, gündelik yaşama dair öğeler, toplum hayatı, kadının toplumdaki yeri, sınıf farklılıkları, doğa bilimleri, tarih yazıcılığı, dönemin ahlak anlayışı, gelenekler ve din gibi geniş bir yelpazeye yayılan konuları ele alıyor.
Estetik tarih yazıcılığının öncülerinden biri olan Jakob Burckhardt’ın dönemin İtalya’sını resmettiği bu eşsiz eser, Prof. Dr. Bekir Sıtkı Baykal çevirisiyle sizlerle.