Karanlık Çökerken & Bürokrasinin Yükselişi Bolşevizm’in Yenilgisi
Bir devrimi zafere ulaştıranların başına gelebilecek en beklenmedik, en korkunç şeydir devrim sonrasında muhalefete düşmek. Karanlık önce insanın ruhunda belirir. 1921 yılında, Sovyetler içinde diğer partilerin, Rusya Komünist Partisi bünyesinde de hiziplerin yasaklanması tek başına karanlığa doğru atılmış bir adım değildi ama yine de bir ışık söndürülmüş oldu.
İç savaşın bakiyesi yıkım, sanayi olanaksızlıklar, tarımın ülkeyi beslemekten aciz durumu, ürün kıtlığı, konut sorunu, emperyalist kuşatma, kıvılcımı olduklarını düşündükleri dünya devriminin “gecikmesi,” tüm bunlar muhalefeti bastırmanın ve yasaklamanın gerekçesi olurken diğer yandan da asıl düşman kapitalizme kapıyı aralayan Yeni Ekonomi Politikası’na (NEP) geçişin de koşullarıydılar.
İşçi-Köylü kimliği imgelerle beraber yüceltilirken, sahne gerisinde proletarya ve küçük toprak sahibi köylü çoktan “sosyalist” ilkel birikimin şanlı kurbanlarına dönüşmüşlerdi. Batı Avrupa’da 17. yüzyılda yaşanan ilkel birikim evresi 20. yüzyılın başında Rusya’da tekerrür ediyordu; ancak bir farkla:
Sancak, proleter devrimin kızıl rengiydi.
Karanlığın habercisi bulutlara dikkat çekilmesi için beklenilmedi: 1923’ten itibaren yaşlı bir Bolşevik’in son nefesinde ve diğerlerinin de bağrından yükseldi sesler. Devrimin üzerinden sadece on yıl geçmişti ki devrimcilerin muhalefeti de son nefesini verdi. Bir on yıl sonra bizzat devrimciler ölüm mangasının karşısına çıkarılıyordu.
Bolşeviklerin mimarı oldukları devrimin ellerinin arasından kayıp gitmesine karşı direnişlerinin öyküsünü değil bizzat bu mücadelenin belgelerini; konuşmaları, yazıları, mektupları bulacaksınız bu kitapta. Aynı zamanda, yükselen bürokrasinin
“devrimci” bir mevkiden seslenen sesini.
Karanlık, bir güneş tutulması gibi gün ortasında gelmemişti.