Kışladan Medreseye & Osmanlı Bilgini Kemalpaşazade’nin Düşünce Dünyası
Gerek felsefi konulardaki yetkinliğine, ve gerekse felsefenin konularıyla ilgili yazdığı eserlerin çokluğuna bakılacak olursa Kemalpaşazâde gerçek anlamda bir filozoftur. Dahası “Osmanlı bilginleri arasında felsefe ile uğraşan bilginler var mıdır?” sorusuna verilen karşılıkta, örnek olarak gösterilebilecek kimselerden oluşacak listenin en başlarında yeralmayı hak eden bir isimdir. Düşünce tarihi bakımından bir dönemin düşünsel karakteristiklerini tespit edebilmek için, o dönemde yaşayan ilmî şahsiyetlerin vücûda getirdiği eserlerin çeşitli yönleriyle incelenmesi gerekir . İşte Kemalpaşazâde XV ve XVI. yüzyıllarda yaşamış ve çeşitli bilim dallarına ait 230 civarında eseri bulunan bir ilim adamıdır. Fatih dönemi devlet adamlarından Kemal Paşa’nın torunudur ve bu sebeple İbn Kemal olarak da bilinir. Edirne Kadılığı, Anadolu Kazaskerliği görevlerinde bulunmuş, Kânûnî döneminde de Zembilli Ali Efendi’den sonra şeyhülislâmlık makamına oturmuştur. Bu eserde amaçlanan şey; Osmanlı ilim zihniyetinin ve kendinden önce başlayan bir İslâm düşüncesi geleneğinin yetiştirmesi bilginlerden birisi olan Kemalpaşazâde’nin felsefe ve kelâm alanındaki görüşlerini ortaya koymak suretiyle, İslâm düşüncesinin kendi içine kıvrıldığı/kapandığı bir dönemde kendi sistematiğindeki eksikleri gidermek için ortaya koyduğu çabalarda ne derece başarılı olduğunu görmek isteyenlere, bu dönemin zihnî yapısını çözmek isteyenlere ya da düşünce tarihimizde felsefenin nasıl bir yer edindiğini merak edenlere yardımcı olmaktan ibarettir.