Kızılderililer & Tarihi ve Felsefesi
Avrupa’dan gelen beyaz adam Kuzey Amerika’da boy gösterdiğinde, bugünkü ABD’nin bulunduğu topraklar üzerinde yaklaşık 2.5 milyon kadar Kızılderili, kabileler ve aşiretler halinde yaşamlarını sürdürüyorlardı. Kızılderililer istilacı göçmenlere mısır ve tütün yetiştirmeyi öğrettiler. Yine bu istilacılar dağlık arazide hayatta kalmayı da onlardan öğrendiler. Kıtaya gelen İngiliz tüccarlar, Kızılderililerin ortaya çıkardıkları zenginlikleri başta kürk vb. gibi ürünleri satın alarak ya da bu mallara zorla el koyarak kısa sürede zenginleştiler.
Kızılderililer sömürgeci Avrupalıların vatanlarını işgal etmesine karşı direniyor, topraklarından ayrılmak istemiyorlardı. Fakat kıtaya yerleşen sömürgeciler kadın-erkek, çoluk-çocuk demeden Kızılderililerin çoğunu katlettiler. Hatta bir Kızılderili tutsağı ya da kafa derisini getiren herkese, 40 İngiliz Sterlini verileceği ilan edildi. Bu ödül 100 İngiliz Sterlinine kadar yükseltilirken, aynı zamanda kadın ve çocuk kafatası derileri için de ödülün yarısı ödeniyordu. Amerika kıtası, tüm tarih boyunca insanoğlunun yaşadığı en büyük soykırım ve zulümlerden birine sahne oldu. Binlerce kilometre uzaklıktan gelen, okyanusları geçip kıtayı istila eden sömürgeciler, buranın tüm zenginliklerine el koymakla kalmıyor, aynı zamanda yerli halkları köleleştirmeye de çalışıyorlar ve vatanını savunan, esaret altına girmek istemeyen yerli halkların direnişini soykırımla durdurmaya çalışıyorlardı. Kısacası yaşanan bu Kızılderili soykırımı ve yüzlerce kabilenin kıtadan silinmesi üzerine, bugünkü
Amerika’nın temelleri atılmaktaydı.