Köşebaşı Toplumu
Köşebaşı Toplumu (1943), kent antropolojisi yönelimli bir araştırma pratiğinin en önemli klasiklerinden biri değil sadece, akademik jargonun kuru tekdüzeliğine ve hatta skolastik çelmelerine takılmaksızın da yaşama ve sokağa dokunulabileceğinin en maharetli örneklerinden biri. Sokağa çıkmak, orada olmak, orada yaşamak… William Foote Whyte bu tür bir perspektifle sahasına “dalıyor”. “Dalmak” burada en uygun düşen kelime kuşkusuz, zira derinlere, hep daha derinlere inmek asıl mesele. Whyte, bu dalışı yaptığı Boston’daki bir İtalyan kenar mahallesinde sıklıkla yönünü de şaşırıyor elbette, ama her zaman daha da dipte olanı keşfedebilmek pahasına. Ve bunu ustalıkla başarıyor; Whyte’ın kulaçlarıyla, olabildiğine renkli ve karmaşık bir dünya, kaotik olarak görünenin altında yatan muazzam nizam, en ufak bir çeteden mafyaya ve siyasete kadar uzanan iktidar ağları, bağımlılık ilişkileri, tüm bir toplumsal evren tüm detaylarıyla yüzeye çıkıyor. Köşebaşı Toplumu bu bağlamda yöntemsel bir referans da. Katılımcı gözlemin tüm avantajlarını ve elbette sorun teşkil edebilecek yanlarını da doğrudan deneyimliyor Whyte. Çalışmasının ek kısmında ise bu deneyimine refleksif biçimde uzun uzadıya yer veriyor. Köşebaşı Toplumu’nun hikâyesi üzerinden bizi işin mutfağına ve o dönemin akademik dünyasına buyur ediyor.