Mahabharata & Adi Parva
“Bir yüzyıl boyunca doğmamış olan ben, annemin rahminde örtülerin altında saklanmış olarak Bhrigu soyuna mensup herkesin hatta doğmamış olanların yok edilirken attıkları çığlıkları duydum. İşte kalbimin öfkeyle dolduğu zamanlardı bunlar. Ne annem ve babam ne de hamile kadınlar ile soyumun mensuplarına hiç kimse yardım etmedi kurtulsunlar diye ölümden. Ve benim annem hiç kimsenin onları korumadığını bildiği için beni bu şekilde sakladı. Eğer yeryüzünde adaleti sağlayacak tek bir kişi olsaydı bu günahın işlenmesine hiç kimse cesaret etmeyecekti. Suç cezalandırılmazsa daha büyük bir suç işlenir. İşlenmiş bir suçu cezalandırmaya gücü olan bir adam, bir haksızlık olduğunu bildiği hâlde haklıyı savunmaz, suçluyu cezalandırmazsa aynı suçu işlemiş sayılır. Mademki babam ölürken onu kurtarmaya gücü olan kudretli krallar parmaklarını oynatmadılar, o zaman işlenmiş bu suça karşı öfkelenmiş olmaya ve onların sağlamadığı adaleti sağlamaya hakkım var. Ben yaratıcının kendisi olarak adaleti sağlamak üzere suçu işlemiş olanı yok etme hakkına sahibim!”