Marksizmden Sonra Marx & Karl Marx’ın Felsefesi
Marksizmden Sonra Marx, Karl Marx’ı hem Marksistlerin hem de Marksist olmayanların tartışmalarında egemen olan siyasi Marksist yaklaşımların ipoteğinden kurtararak, okuru Marx’ı yeni bir gözle yorumlayıp anlamaya cesaretlendiriyor. Bu kitap, bir yandan Marx’ın Hegel’le ilişkisi üzerinde dururken, diğer yandan Marx’ın felsefesi hakkında geniş ve anlaşılır bir analiz sunuyor.
Siyasi Marksizm her zaman Marx’ın teorileri hakkında ayrıcalıklı bir ilişki iddia etmiştir ve hâlâ etmektedir. Bu Marksizm genel olarak herkesin, dikkatlice incelemeden, yaygın olarak kabul ettiği bir Marx felsefesi sunmuştur. Bu kitap, siyasi Marksizmin Marx’ı dönüştürdüğünü, çarpıttığını ve temel felsefi görüşlerini anlaşılmaz hale getirdiğini iddia ediyor ve bu sürece müdahalede bulunmak amacıyla, Marx’ın felsefi fikirlerini daha geniş bir Hegelci çerçevede yeniden ele almaya odaklanıyor.
Siyasi Marksizmin sona erişinden sonra belki de ilk defa Marx’ı Alman felsefesi içinde yeni bir başlangıç olarak değil, o geleneğin bir devamı olarak betimleyen görüşe bir giriş yazmak mümkün oluyor. İşte Marksizmden Sonra Marx, böyle bir çabanın ürünüdür.
Ciddi Marx çalışmalarında yaşanan bir kuraklık döneminin ardından Rockmore’un, hem felsefi hem de tarihsel dönemler hakkında etraflı bilgiler içeren kitabının yayımlanması büyük bir olaydır. Marx’ın kendi metinlerinin özenli bir analizini yapan Rockmore, onu Alman idealizmi geleneğine yeniden yerleştiriyor ve daha sonraki Marksizmlerin yükünden kurtardıktan sonra, güçlü ve anlaşılır bir sentez ortaya koyuyor.
William L. Bride, Purdue University
Komünizmin çöküşünü Marx’a olan ilginin düşüşü izledi. Rockmore’un Marksizmden Sonra Marx’ı bu trendi tersine çevirmeye yardım edecek, Marx’a ilişkin yeni bir değerlendirmenin başlangıcıdır… Rockmore ayrıca Marx’ın politik ekonomiye yaklaşımını, özellikle Kapital’in ana fikirlerini çok iyi açıklıyor.
Robert Nola, University of Auckland