Öznenin Hakikat Kaygısı
Bu yazıları kat edip onlara sinen temel saik hakikat kaygısı bir bakıma. Burada hakikatten ve onunla ilişkiden kasıt soyut, zihinsel ve temaşa-esaslı bir durum değil zorunlu olarak. Bilakis hakikat ve/veya hakikatsizlik dediğimiz gündelik hayatımıza, bu hayatın ayrıntılarına dâhil olan, karışan bir şey. Başka bir ifadeyle, hakikat (ve onun eksikli kipi olan hakikatsizlik) yüzergezer bir şekilde tepemizde dolanmıyor, ama bizi tam da gündelik yaşantılarımızın örüntülerinde belirliyor ve sonuçta kendini varoluşsal-hayati bir şey olarak mütemadiyen hissettiriyor. Öte yandansa hakikat kaygısı çekmek öznenin özneliğinin temel bir özelliği. Özne diye bir bakıma hakikatten/hakikatsizlikten derinlemesine müteessir olana diyoruz.
Elinizdeki kitap; varlık, zaman, etik, kendilik, ötekilik, ideoloji, teknoloji, sanat, dil, iletişim, delilik gibi hakikatle/hakikatsizlikle esastan bağlantılı bazı hayati meseleleri bir yandan somutlukları ve/veya gündelik anlamları itibariyle incelemeye çalışırken, diğer yandan da onları felsefi-metafizik arkaplanı bilhassa hesaba katan bir tarzda yani mümkün mertebe temelden ve derinlemesine ele almayı deniyor.