Seçme Makaleler
Fransa’da Sınıf Savaşımları 1848-1850 çalışmasında, Marx, bütün sınıfsal ayrımları ve bu sınıfsal ayrımların dayandığı bütün üretim ilişkilerini ortadan kaldırmak için proletarya diktatörlüğüne ihtiyaç duyulduğunu belirtir. Üretim ilişkilerine tekabül eden bütün toplumsal ilişkilerin kaldırılmasına ve bu toplumsal ilişkilerin sonucunda ortaya çıkan bütün fikirlerin dönüştürülmesi için bu gereklidir. Marx burada, her dört durumda da “bütün” kelimesini kullanır. Yalnızca tek bir bölümünü, büyük bir bölümünü, hatta en büyük bölümünü dahi demez, tamamını der! Bu şaşırtıcı değildir, çünkü proletarya, kendi nihai kurtuluşuna ancak tüm insanlığı kurtararak ulaşabilir. Bu amaca ulaşmak için tek yol, burjuvazinin üzerinde her yönüyle diktatörlük uygulamak, proletarya diktatörlüğü altında süregiden devrimi sonuna kadar sürdürmek ve yukarıdaki dörtlü yeryüzünden silinene kadar bunu devam ettirmek ve bu geçiş sürecinde mola vermemektir. Burjuvazi ve diğer sömürücü sınıfların varlığına veya yenilerinin ortaya çıkmasına karşı bu gereklidir. Bizim görüşümüze göre, konuyu ancak bu şekilde anlayan kişiler, Marx’ın devlet hakkındaki öğretisinin özünü de doğru şekilde kavrayabilir.
Yoldaşlar, lütfen şunu düşünün: Mesele bu şekilde anlaşılmazsa, Marksizm teorik ve pratik açıdan kısıtlanır ve çarpıtılırsa, proletarya diktatörlüğü boş bir deyişe çevrilirse ya da burjuvazi yalnızca bazı alanlarda engellenir, proletarya diktatörlüğü de yalnızca belirli bir aşamada, örneğin mülkiyet sisteminin dönüşümü öncesinde uygulanır ancak sürecin her aşamasında uygulanmazsa, bu durum burjuvazinin “müstahkem köylerine” dokunmadan burjuvazinin tekrar genişlemesini ve kendini yeniden üretmesini sağlamaz mı?