Selman-ı Pak & Din, Devrim, Aşk
Kahkahalarında gözyaşlarımız,
Rüyalarında öfkelerimiz,
Kulaklarında sesimiz,
Servetlerinde yoksulluğumuz…
Ve ben;
Uykunuzu kaçırmaya geldim!
Eren Erdem
“Selman benim ailemdir” (Hz. Muhammed)
O’nun hayatı hiç yazılmadı. Çünkü gücün, iktidarın ve statükonun asırlardır korktuğu bir isimdi.
Size büyük bir devrimciden bahsedeceğim.
Statükoya, sömürü ve tasalluta kalkmış bir yumruk. Devrimin öncüsü, ashabın incisi…
Selman’ı doğru anlamak için, Selman’ın kâinatı okuma biçimini kavramak gerekir.
Selman, feodalizmin, faşizmin kâbusudur. Korkulu rüyasıdır. Konuştuğu dili bilmediği halde, “halilinin” önüne bedenini siper edebilecek bir hakikat yokuşudur.
Selman, Selman’dır. Issız çölde gerçeği arayan yalnız yolcu. Mekkeli oligarşinin kâbuslarını süsleyen bir ateştir.
Büyük bir serveti terk ederek çıktığı o yolda, Allah’ın son nebisi Muhammed’e doğru atılan her adımda, yoldaşı Ebuzer gibi, yoksulluğu kahretmeye yürüyordu…
“Yoksulluk küfürdür.” (Hz. Ali)
Züht ve takvayı, keramet ehli olma sanan; sokağı ve halkı unutan mollaların neden bu büyük sahabeyi anlatmadığını daha iyi anlayacaksınız.
Bu kitap, Hz.Muhammed’in en seçkin sahabelerinden Selman-ı Farisi’nin sıradışı öyküsünü,gerçek İslamın doğuş koşullarını anlatıyor.