Tanrı’nın Öfkesi / Ortaçağ Avrupası’nda Doğal Afetler ve Büyük Felaketler
Güneş kararır, kara denize batar.
Gökyüzünden aşağı yıldızlar dökülür…
“Sanki gök açılmış, sanki herkes ölümün yakında üzerlerine gelmesi gerektiğini düşünerek kendilerini Tanrı’ya emanet ediyormuş gibi görünüyordu. Her yaştan keşişler, rahipler, kadınlar, oğlanlar ve kızlar, kurtların avladığı çobansız koyunlar gibiydi.” 1456 Napoli Büyük Depremi
“Thames Nehri ve başka yerlerde cefasını yoksul halkın çektiği, hasırlara veya başka muhafazalara sarılı ekmekleri bile donduran ve ısıtılmadan yenemez hâle getiren büyük bir don ve buz kümelenmesi hasıl oldu: Buz yığınları Thames yüzeyini öyle bir kapladı ki, insanlar Greenhithe’ten Westmister’a oradan da Londra’ya kadar buzlar üzerinde gidiyorlardı.” 1310 İngiltere’de Grönland Yılı
“1 Kasım 1333’te yağmur başladı. Korkunç şimşek ve gök gürültüsüyle dört gün dört gece yağdı; ve nehir yükseldi, yükseldi, ta ki su duvarları, ardından binaları yıkana ve üç ana köprüyü kaldırıp sona erene kadar. Tüm bunlar paha biçilemez bir yıkım ve can kaybıydı…” 1333 yılı Floransa Sel Felaketi
Seller, depremler, dolu olayları, orman yangınları, salgın hastalıklar, kıtlıklar, büyük volkanik olaylar, depremler/tsunamiler, pandemiler, epizootikler, fırtınalar, don olayları, kuraklıklar/yangınlar, iklimsel değişimleri ve kıtlık olayları Ortaçağ Avrupası’nı her yönüyle değiştiren afetler…
Ortaçağ Avrupası’nda insanlar kendilerini ve çocuklarını neden köle olarak satmıştı? Avrupa’nın nüfusu ne zaman ve nasıl yarı yarıya yok oldu? Depremler şehirleri haritadan nasıl sildi? Doğal felaketler Avrupa’nın tarihini nasıl değiştirdi? İnsanlar Ortaçağ’da bu büyük felaketlerle nasıl mücadele ediyorlardı? Yoksa kaderlerine boyun eğip Tanrı’nın kendilerini cezalandırdıklarını mı düşünüyorlardı?
Tanrı’nın Öfkesi Ortaçağ boyunca Avrupa’yı tamamen değiştiren doğal afetlerin ve felaketlerin çarpıcı, yıkıcı ve yok edici etkilerini bütün çarpıcılığı ve dehşetiyle gözler önüne sermektedir.