Tarihsel Süreçte İsrail-Filistin Gerçeği
“…Jeopolitik açıdan bakıldığında ise açık olarak Doğu Akdeniz’i ve Süveyş kanalını kontrol edici özelliği dikkat çekicidir. Ayrıca güney sınırı Sina Çölü ile bitişiktir ki, bu da geniş çöllük alanda her türlü legal ve illegal faaliyetlerin yapılmasına imkan vermektedir. Buna ilave olarak Sina Çölü üzerinden Mısır’a kontrolsüz bir şekilde ulaşabilme imkanı, aynı zamanda İsrail’e sızabilme imkanı verir. Bu nedenle her zaman Mısır ve İsrail için vazgeçilemez özelliktedir. Dolayısı ile İkinci Dünya Savaşı sonrası gelişmeler çerçevesinde Batı Şeria’yı Gazze’den ayırarak Gazze’yi izole etmeye ve etkisizleştirmeye dayalı strateji hiçbir işe yaramamıştır. Aksine Filistinlilerin Batı Şeria’dan ayrı olarak Gazze’nin asla bırakılmaması üzerine strateji geliştirmesine neden oluşturmuştur. Çünkü Filistinliler Batı Şeria için Gazze olmadan kendilerinin İsrail, Ürdün ve Lübnan arasında sıkışıp kalmış bir karasal toprak parçası olarak kalacağını ve eriyip yok olacağını anlamıştır. Dolayısı ile çevre ülkeler için Gazze şeridi ya ele geçirilecek ya da kimsenin ele geçirmemesi için çaba sarf edilecek bir konuma sahiptir. Bu nedenle de belirli aralıklarla sonucu olmayan bölgesel bir çatışmalar sürüp gitmekte ve kısa/orta zaman dilimli ateşkesler ile aralar verilmektedir.
1948 yılında İsrail kurulduğu dönemdeki ilk başbakan David Ben Gurion tarafından bu tespit yapılmıştır. O’na göre Gazze Şeridi, İsrail’in bekası için çok önemlidir. Ne kadar kontrol edilmeye çalışılırsa çalışılsın bir tarafı deniz, diğer tarafı da çöle dayanmış olan bu bölge coğrafi özelliklerinin sağladığı üstünlük nedeniyle izole edilemez ve baskılanan sayısız ve kalabalık mülteci kampları pasifleştirilemezdi. O’na göre tek bir çare vardı. O da ilk fırsatta tamamını ele geçirmekti. Nitekim ilerleyen zaman dilimleri içinde İsrail bu bölgeyi ele geçirdi de. Fakat esas zor olan elde bulundurmaktı ve bu mümkün olamadı. Bu öngörü önemliydi ve yaklaşık yetmiş yıl boyunca İsrail ve Filistin bu öngörünün gerçekleşmesi ve gerçekleşmemesi için mücadele edip durdular. Bu uğurda çok acılar çektiler, çok kanlar döküldü, dökülmeye devam ediyor. Ama sonuç hiç değişmiyor…”
“Her şeyin başladığı ve her şeyin sona erdiği yer: Gazze”.