Tarz-ı Hayat’tan Life Style’a Yeni Seçkinler, Yeni Mekanlar, Yeni Yaşamlar
Türkiye Toplumu 1980’den bu yana çok hızlı bir dönüşüm geçirdi. Serbest piyasa ekonomisinin hakimiyetiyle birlikte tüketim, insanların kimliklerini belirleyen en önemli unsur haline geldi. Gündelik yaşam renklendi ve Amerikanlaştı. Eskiden görünmez olmaya çalışan işadamları imaj restorasyonuna giderek her gün gazetelerde boy göstermeye ve “entelektüel” muamelesi görmeye başladılar. Gazeteciliğin tanımı değişti ve iktidarı temsil edenlerle içli dışlı olan gazeteci tipi türedi. Yaşam tarzı yazıları ve Avrupai ve milliyetçi “yeni Türk insanıo” projeleri ile köşe yazarları, bu dönemin yeni aristokratları oldular. Genç, kentli, iyi eğitili ve yükek gelir düzeyine sahip Beyaz Türkler, “kara kalabalıklar”dan uzaklaşıp korunaklı sitlelere yerleştiler. İyi yemek, puro ve şaraptan anlamak, statü simgesine dönüştü. Pera nostaljisi, gayrimüslimlere yönelik ilgiyle birarada gitti. Siyasetçiler, imajlarıyla gündeme gelir oldular. Son yirmi yılın gazete ve dergileri arasında titiz bir arşiv çalışması yapan Rıfat N. Bali, bugüne kadar hep üzerinde konuştuğumuz bir dönüşümün kaydını önümüze seriyor.