Tuhaf Kurgu Yazmak Üzerine Notlar & Seçme Yazılar
“Evet, tuhaf hikâyeler yazmaya yedi buçuk-sekiz yaş civarında, idolüm Poe’yla ilk karşılaşmamdan sonra başladım. Yazdıklarım berbattı ve çoğu da yok olup gitti. Ama yine de elimde sekiz yaşımdayken yazdığım iki gülünç örnek var: The Secret of the Grave (Mezardaki Sır) ve The Mysterious Ship (Gizemli Gemi). On dört yaşıma dek gerçekten elle tutulur denilebilecek bir hikâye yazmadım. Sekiz ve dokuz yaş arasında tüm zevkim birdenbire değişti ve bilimlere, özellikle de kimyaya büyük bir ilgi duymaya başladım. Mahzende bir laboratuvar kurdurdum ve tüm harçlığımı araç gereçlerle ders kitaplarına harcadım.” Bana Gelirsek “Köpekler ve kediler söz konusu olduğunda seçimim o kadar belli ki şimdiye dek ikisini karşılaştırmak aklıma bile gelmedi. Nasıl maymunlara, insanlara, zencilere, ineklere, koyunlara ya da pterodaktillere olumsuz duygular beslemiyorsam köpeklere karşı da bu türden hisler beslemiyorum. Ama çocukluğumun ilk yıllarından beri kedilere özel bir saygı ve yakınlık duymuşumdur. Kedinin o kusursuz zarafeti ve kendi kendine yetmedeki üstün becerisinde evrenin mükemmel güzelliğini ve sade tarafsızlığını görüyorum; benim için bilinmeyenin tüm büyüsü ve cazibesi onun sessiz, gizemli havasında saklı. Köpek basit, yüzeysel duygulara hitap ediyor; kedi ise insan aklının kozmik algısına ve hayal gücünün en derin pınarlarına. Düşünmeyi seven Mısırlıların ve Poe, Gautier, Baudelaire ve Swinburne gibi daha sonra gelecek olan şair ruhların hepsinin de bu kıvrak, kadim cadının sadık kulları olması hiç de tesadüf değildir.” Kediler ve Köpekler |