Tuz ve Işık
Hz. İsâ Hıristiyan ilahiyatında teslîsin ikinci ilâhî unsuru olarak boynu bükük, gözü yaşlı, elinde asasıyla insanlar arasında gezinen ve bu dünyadan çok manevî âleme has, adeta insanlık ötesi bir figür olarak resmedilmiştir. Kiliselerde çarmıhta acı çekerek hayatını veren bu Mesih görüntüsü, Batı’nın kurgusal Hıristiyan teolojisinin merkezini oluşturmuştur. Müslümanlar elbette Hz. İsa’nın çarmıhta öldüğüne inanmamaktadır; ancak hepsi bu kadar. Pek çok Kur’ân ayetine rağmen, onun nebevî mesajı hakkında doğru bilgilere sahip olduğumuz söylenemez. Kur’ân’ın yanı sıra Hz. isâ hakkında önemli kaynak ise mevcut İncil metinleridir. Özellikle Matta” İncili’ndeki Dağ Vaazı, Hz. isa’nın peygamberlik misyonunu ve ilâhî mesajını keşfetmemiz için oldukça münbit bir kaynaktır, işte bu çalışmada, Hz. isa’nın peygamberlik misyonu, daha çok onun mevcut incil metinlerinde yer alan Dağ Vaazı öğretilerine dayalı olarak araştırılmıştır. Bu vaazda Hz. isâ, kendi döneminde Yahudilerin dinlerini, şekil ve kurallar manzumesine hapsedip riyakârlık kaynağına dönüştürdüklerine, aşırı derecede dünyevîleşerek iman, adalet, merhamet ve samimiyet duygularını terk ettiklerine işaret etmiştir.