Ülkülü Yaşamak
Bu kitap, yıllardır süregelen MHP’deki hürriyet ve adalet mücadelemizle ilgili makalelerimdir.
Bu makaleler çoğunlukla siz okuyucularımızın hissiyatına tercümanlık şeklinde yazılmıştır. Bu hissiyatların tercümanlığı beni birçok iftira ve yaftalamanın sonunda “Bahçeli Hain’i” yapmıştır. Bunun sonucunda ise bizzat Bahçeli’nin isteği ile paralelcilik iftirası ile vatanımızdan edilmişiz.
Biz ülkücüler için her şeyin önünde, ülkücülerimizin vazgeçilmez tacı olan vatan ve vatanı vatan yapan millet, milleti yaşatıp yüceltecek devlet bekası fikridir.
Parti, dernek vb. tümü bu ülkülere hizmet ettiğinde uygun araçlarımız olurlar. Ağır bedeller ve emekler ile kurulup bugüne getirilmiş olan MHP ve yan kuruluşları, elimizden alınmaları bir yana, bizi yok sayacak şekle geldikten sonra, işgalciler tarafından buralardan kovulduğumuz da aşikârdır.
Bizler her şeye rağmen her seçimde çekincelerimizi bir kenara koyup, aman üç hilal mahzun kalmasın duygusallığında ülkülerimizi kemiren MHP’yi içten içe ruhsuzlaştıran bu canavar ruhu beslemeye, büyütmeye devam etmişiz.
Geldiğimiz noktada büyük fikir hareketlerinin bir partiye mâl edilmesinin korkunç yanlışlıklara vesile olması yanında, bizzat o fikrin mensuplarının iktidara gelmesine engel olduğuna artık inananlardanım.
Bütün ülkenin ve bütün siyasi partilerin yol haritası olması gereken bu ulvi ülküler, küçük siyasetlerin sermayesi oldukça zararın davaya geldiğini görmezlikten gelmek iyi niyetli bir yaklaşım değildir.
Fikrin menzile varması sancısını taşıyan insan önce taassup zincirlerini kırmalıdır.