Uluslararası Kurumların Değişen Rolleri
Küreselleşmenin, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler üzerinde negatif ve pozitif dışsallıklar meydana getirdiği sıklıkla tartışılan bir konudur. Bu çerçevede küreselleşmenin bazı önemli problemlere yol açtığı ifade edilmektedir. Bunların başlıcaları finansal istikrarın sağlanamaması, küresel yoksulluğun giderilememesi, gelir dağılımında adaletin tesis edilememesi şeklinde sıralanabilir. Bu sorunları gidermek amacıyla IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü gibi uluslararası finans ve ticaret hareketlerine yönelik düzenleyici ve icracı kurumlar oluşturulmuş ve bunlara belirli misyonlar yüklenmiştir. Bununla birlikte özellikle 1990’lı yıllardan beri yaşanan küresel ekonomik ve finansal krizler (1994 Meksika Krizi, 1997 Asya Krizi, 1998 Rusya Krizi, 2000 Brezilya Krizi, 2001 Türkiye ve Arjantin Krizleri, 2008 Küresel Krizi), söz konusu kurumların rolünü tartışmaya açmıştır. Bu konuyla ilgili olarak son yıllarda yapılan çalışmaların önemli bir kısmı, uluslararası finansal kurumların yeterince etkin olamadıkları ve kendilerinden beklenen rolleri yerine getiremedikleri tespitini yapmaktadırlar. Bu durum, gerek finans dünyası gerek de politik çevrelerde uluslararası kurumların rolünün giderek daha çok tartışmaya açılmasına yol açmaktadır. Bu kurumların yeniden yapılandırılmaları veya yeni finansal kurumların oluşturulması, tartışmaların getirdiği yeni eğilimler olarak ortaya çıkmaktadır. Elinizdeki kitap, belli başlı uluslararası kurumları ele almak suretiyle bu tartışmalara ışık tutmaya ça-lışmaktadır.