Yakacık Mektupları
Tedavi vakitleri, öksürük sesleri, ızdırapları, gittikçe derinleşen karamsarlıkları, beklenenleri ve gelmeyenleri ile hırpalanmış dünyalar. Hayata gözlerini kapayacakları âna doğru giderken içlerinden geriye sayan, bununla birlikte ölümü dile getirmemek üzere hiç konuşmadan anlaşmış insanlar. Yakacık’ın doğal güzellikleri içinde yükselen duvarlarıyla hastaların yalnızlığını çevreleyen “gönüllü” bir hapishane: Sanatoryum.
Ölüm karşısında yalın hislerle bu sanatoryuma giren, başına gelecekleri bildiği hâlde hayatı boyunca yaptığı en iyi işten -yazmaktan- vazgeçmeyen, bu kötücül dünyalar yumağını hastalığın kendisinden başka bütün ayrıntılarıyla sunmak isteyen bir anlatıcı. Başka bir deyişle,
Mahmut Yesari’nin ölümü bekleyişi.