Yeşil Malatya
Yeşil Malatya sadece Malatya’yı anlatmıyor. Pek çok gezi kitabından farklı olarak, başka kentlere de yolculuğa çıkarıyor okuyucuyu. Farklılıkları ve benzerlikleri ortaya koyuyor. Biz Beydağı’na tırmanırken, Uludağ’ı, Erciyes’i, Soğukoluk, Toroslar, İzmir’in Yamanlar’ını da tanımış oluyoruz. Yine Malatya’dan söz ederken İstanbul’u, Sivas’ı, Elazığ’ı, Bursa’yı, İskenderun’u, Antakya’yı ve daha başka şehirleri de anlatıyor. Ziya Ünsel sadece bir yazar gözüyle incelemiyor. Bir mimar gibi, bir arkeolog gibi, titiz bir araştırmacı kimliğiyle camileri, pınarları, anıtları, köprüleri, tarihî ve doğal güzellikleri gözler önüne seriyor. Dereler, ırmaklar, ovalar, tepeler, yaylalar; bütün doğa insanlaşmış, okuyucuyu selamlıyor. Ormanları, fidanlıkları, bahçeleri adım adım geziyor, pınarlarından soğuk suyunu içiyor, bahçelerinden meyve topluyoruz. Dağlarında, tepelerinde kayak yapıyor, bulutlara karışıyoruz. Çobanların kaval sesleri doğanın sesiyle bütünleşiyor. Kitapla o kadar kaynaşıyoruz ki, kayısı bahçelerinde kayısı topluyor, yaylasında yemek yiyor, çobanlarla söyleşiyor, tarlada çalışanlara kolaylıklar diliyoruz.