Yüreğim Kabe’de Kaldı
Kâbe-i Muazzama’nın etrafını çevreleyen Mescidi Haram’a ait mekândan geçerken, yüreğim müthiş bir duygu sağanağına kapılmıştı. Uzaktan görmeye başladığım Kâbe-i Muazzama’nın o müstesna siluet’i sanki göz bebeklerimi esir almıştı. Konumu itibariyle bulunduğum yerin bir kaç metre aşağısında bulunan Kâbe-i Muazzam’a ya kavuşmak için sadece bir merdiven kalmıştı. O merdiveni tıpkı bir kuş gibi uçarak inmiştim. Şimdi derya’ya kavuşma arifesinde olan ve gökyüzünün hangi katmanından yağdığı belli olmayan bir yağmur tanesiydim sadece. Allah’ın (c.c.) evim diye buyurduğu Kâbe’nin tepesine yağıyordum adeta. Gönül denizimde başlayan med-cezir, beni benden almış, ruhumu darmadağın etmişti. Bir an mutluluk gözyaşlarımın yanağımı ıslattığını hissettim. Başımı eşimden yana çevirdiğim de, onun durumunun da benden farklı olmadığını görmüştüm.