Ağaçtaki kitabını indir

Ağaçtaki
“Kızmaya değer şeyler olacaksa, sevinmeye değer şeyler de olacaktır. Sevinmeye değer şeyler olacaksa, demek ki o şeylerin de bir anlamı olacaktır. Ama öyle şeyler yok bu dünyada!” Sesini bir ton daha yükseltip, “Birkaç yıl sonra hepiniz ölecek, unutulacak ve hiçbir şey olacaksınız; onun için, kendinizi buna bir an önce alıştırmaya bakın!” dedi.
İşte o an, Pierre Anthon’u o erik ağacından bir an önce indirmemiz gerektiğini anladık.

Hayatlarımız niçin sonu gelmez bir anlam arayışı üzerine kurulu? Yaptığımız işleri, verdiğimiz kararları, sürdürdüğümüz ilişkileri sürekli bir anlam terazisinde tartmamız neden? Anlam gerçekten o kadar önemli, adının yansıttığı kadar “anlamlı” bir şey mi? Yoksa toplumca kafayı anlamla bozduk da, bu takıntımızın farkında mı değiliz? Öyle ya da böyle, Danimarkalı bir grup genç, “anlam” denen şeyi feda etmemeye kararlı! İzin vermeyecekleri bir şey varsa, o da “her şey”in “hiçbir şey”, “birileri”nin
de “hiç kimse” olduğunun kendilerine dayatılması!

Her gün yapmakta olduklarımız, üstünde fazla kafa yormadan sürdürdüklerimiz, bir şey ya da biri olmak için… Ya günün birinde, “Her şey anlamsız,” diyen biri çıksa, buna ne kadar dayanabiliriz? Yayımlandığından bu yana tüm dünyada gençlerin büyük ilgisini toplayan ve çeşitli dillere çevrilen romanda, Danimarkalı yazar Janne Teller, naiflikle gerçekliğin arasında, kan dondurucu bir nihilizmin sınırlarında geziyor!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir