Diyarbekir Diyarım, Yitirmişem Yanarım
Diyarbakır, tarihi üç bin yıla dayanan bir kadim şehir. Defalarca işgal edilmiş, yıkılmış, tekrar kurulmuş… Son yüzyılda ise Diyarbakır, büyük siyasi olayların ve hükümet politikalarının yanısıra, modernliğin ve kapitalizmin bu coğrafyadaki ilerleyişiyle de altüst olmuş. Şehrin olağanüstü incelmiş zenaat kültürünün, musiki zevkinin, “edeb ve erkanının” yitişinin sebebi, şehrin zengin etnik mozayiğinin dökülüp saçılması değil sadece. Bu da var, ama genel bir ‘hoyratlaşma’ da var.
Sırrını Surlarına Fısıldayan Şehir: Diyarbakır”ın yazarı Şeyhmus Diken, şehrin son yetmiş-seksen yıldaki değişimine tanıklık etmiş eski Diyarbakırlılarla sohbet etti… Diyarbakır’ı “Diyarbekir” olan bilen kıdemli hemşehriler… Öleyazmış zenaatları; unutulmuş âdetleri, dostlukları, yarenlikleri; makamlı ezanları; yitik mezarlıkları; bitik kiliseleri; ruhu kaçmış sokakları… anlatıyorlar. Olgun bir şehir kültürü içinde yaşamanın tadını hatırlıyorlar; Arif insanlar için “Diyarbakır mezunu” tabirinin kullanılmasına vesile olacak kadar nam salmış bir şehir kültürünün…