İnanç Sarmalında Batı Dünyası ve Karşılaştırmalı Gülen Hareketi
Toplumsal yaşamda din ve inanç olgusu güçlü bir sosyal olgu olarak karşımıza gelmektedir. Her sosyal olgu mutlaka siyasallaşır. Güçlenen baskı gruplarının mensupları ister istemez bu güçten yararlanırlar. Güç ve maddi çıkar yararlanmaları onlara önemli mevkileri de getirebilir. Bu oluşuma hizmet ruhuyla girenler o gruptan pek kopamazlar. Oysa güç ve çıkar güdüsüyle olaya bulaşanlar, işler sarpa sardığında gemiyi hemen terk ederler. Ve hatta ihbar ve ihanete kadar giden bir kaosa sürüklenirler. Opus Dei gibi Gülen Cemaati de inanç boyutunun geliştirdiği bir baskı grubu, bir tür sivil toplum kuruluşudur. Güçlenmiş ve globalleşmiştir. Mensupları arasında genelde hizmet bilinci yaygındır. Ancak, belli bir dönemde menfaat güdüsüyle cemaate yaklaşanlar, sıkıştıkları zaman saf değiştirebilirler. Bu tür saf değiştirmelere sadece Gülen Cemaati’nde değil başka yerlerde de tanık olmaktayız.
Haliç’in eski kokusunu bugün gündeme getirenler acaba böyle bir konumda mı? Türkiye ihanetlerin, çelişkilerin ülkesi olmamalı; tüm insanlar açık toplum, şeffaf devlet, çoğulcu demokrasi, karşılıklı saygı ruhuyla barış içinde bir arada yaşamalıdır.