Miracın Kırk Yolcusu kitabını indir

Miracın Kırk Yolcusu
Dünyadan ve dünyalıklardan sıyrılma vakti… Yüce
Yaratıcı’nın içtiması. Bu içtimada yok sayılmak, hiç sayılmanın
başlangıcı. Namaz, aslında asıldır. Bir kulun kul olduğunun en bariz
göstergesi. Küfrün alâmeti inkârsa, imanın alâmeti namazdır.
Her şey namazla başladı aslında. Âdemi, yani insanı
yaratan Allah secdeyi emretti kuluna; kendi büyüklüğünü ikrar için.
Emre itaat eden yüceldi, isyan eden rahmetten azat edildi. Çünkü
secde namazın en yüce rüknü; sevgiliye en yakın makam, en yakın an.
Öyle demiyor mu efendimiz: “Kulun Rabb’ine en yakın olduğu an,
secde anıdır. O hâlde orada duayı çokça yapınız.”
Her şey namazla başladı aslında ve sonra namazla devam
etti hayatın ritmi. Bütün elçiler namazı emretti ümmetlerine. Hz. İsa
beşikteyken konuştu: “…Rabb’im bana hayatım boyunca namazı ve
zekatı emretti…” dedi. (Meryem 29-33) Hz. Muhammed (s.a.v.) de
Hz. İsa gibi “namaz” dedi vasiyetinde “Ümmetime söyleyin,
namazlarına devam etsinler”. Tek bir farkla; bir nebi doğum
beşiğindeyken, diğer nebi ölüm döşeğindeyken… Bu, her şeyi
anlatıyor aslında:
Hayat namazla başlar ve namazla biter…
En sevgiliden, yüceler yücesinden zarfsız bir mektup
gibidir namaz. Çünkü namaz “vasıtasız vahiy”dir. İnsanın
yükümlülüğü değil; bilakis ona sunulmuş bir hediyedir namaz. Bu
hediyenin 40 muhatabından 40 yazı sizlere… Hepsi birer mektup
misâli ama zarfı olmadan sunulan. Aynı namaz gibi…
 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir