Niza’-ı İlm ü Dîn – İslam ve Ulûm (Bilim ve Din Çatışması – İslam ve Bilimler) kitabını indir

Niza’-ı İlm ü Dîn – İslam ve Ulûm (Bilim ve Din Çatışması – İslam ve Bilimler)
” Draper (…) hakikaten pek âlim ve derinlikli incelemeleri ve araştırmaları ile bilgisi ve irfanı ziynetli bir zattır. Bilim ve din çatışması hususunda bir davacı sıfatıyla meydana çıkmış görünmüyor. Asıl hakiki sıfatı gerçekte yine bir davacı sıfatı olmakla beraber o yoldaki davacıların selim fikirli kimseler nezdindeki mahkûmiyetlerini bildiği için kendisini bir tarafsız hakem suretinde gösteriyor. Güya bilim ile din kendi aralarındaki muhalefetlerinden dolayı Draper’i hakem ittihaz ederek vereceği hükme kanaat eyleyeceklerini söylemişler de o dahi bunları muhakemeye çekmiş. İki tarafı dahi söyletmiş. Daha sonra kendi vereceği hükmü vermiş. Evet, bu hüküm elbette dinin aleyhinde ve bilimlerin lehinde bulunuyor ise de muhakeme esnasında dinler ve bilimlere o kadar mühim sözler söyletiyor ki, bunları işitmek, bu tartışmayı görmek hikmetsever ve hakikat aşığı olanlar için pek ziyade önemli olmakla beraber “din” kelimesinden kasteylediği mana dahi Hristiyanlık ve onun da bilhassa Katolik mezhebi olduğundan işin bu cihetinden Müslüman okurlar için başkaca birçok menfaatler dahi ortaya çıkıyor”. (…)

“Bu tartışma genel olarak “din” ile bilimler arasında cereyan eylediğinden İslâmiyet de doğal olarak tartışmaya ortak ediliyor. Aslında Draper pek çok hususta İslâm dinini haklı bulup lehinde hükümler veriyor ise de bu hükümler dinî menfaatlerimizce uygun olmakla beraber bazı açılardan kesin hakikate uygun olmadıkları için sırf menfaatimize uygun olmakla bizi aldatarak sevindiremiyorlar. Zaten bunların İslâm sevgisi ile söylenmeyip bazılarının Hristiyanlıkla söylenmiş olmaları dahi bizi uyarmaya yeterlidir. Yine Draper birçok yerlerde İslâm dininin de aleyhinde hükümler veriyor. Ancak bunlar da yalnız kesin hakikate değil, görünür surete bile uygun olmadıklarından bizi gücendirerek hiddetlendiremezler. Hem bunlar da bilgisizlikle değil, tarafgirlikle öyle söylenmişlerdir. Biz ise bilakis şu kitap münasebetiyle bilimlere mukabil İslâmiyetin ne mevki ve halde bulunduğunu meydana koyacak olur isek Hristiyanlık ile bilimler arasında çatışma ve mücadele noktası denilen şeylerin İslâmiyet ile bilimler arasında bilakis uyum ve uzlaşı noktaları oldukları görülerek Avrupa ve Amerika’nın aydın ve gelişmiş milletlerinin İslamiyetimiz hakkındaki bakış açısının daha ziyade başkalaşacağını ümit ediyoruz. Hazır şu zamanlarda oralarda İslâmiyet lehinde bir büyük meyil ve teveccüh ortaya çıkarak hele birçok kimseler hak dini kesinlikle kabul edip alenen izhar eylemekte bulunduklarından, şu münasebetle bu uyanış ve hidayete eriş yolları umulur ki bir kat daha genişler”.

Ahmed Midhat

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir