Tuhfetü’l-Ümera ve Minhatü’l Vüzera – Siyaset Ahlakı
Siyasetnâme klasiklerinden olan Tuhfetü’l-Ümerâ ve Minhatü’l Vüzerâ-Siyaset Ahlâkı, tek nüshası İngiltere British Library’de bulunan bir eser olup, bu bakımdan hem aslıyla, hem günümüz Türkçesiyle “eve dönen bir kitap”tır.
Devlet başkanlığının gerekliliği, seçimi, başkan olma ilkeleri, başkanda ve yardımcılarında bulunması gereken nitelikler, askerlerin ve devlet görevlilerinin davranış kuralları Siyaset Ahlâkı’nın işlediği konular arasında. Bu yönüyle eser bir ahlâk kitabıdır aynı zamanda. Teorik kurallar ve düşüncelerin yanında pratiğe-uygulamaya ilişkin örnekler, konu ile ilgili geçmiş devlet yöneticilerine ilişkin hikâyeler, bilgelerin sözleriyle birlikte eseri günümüz siyasetine taşıyor. Siyasetin insan kaderini, toplumların geleceğini belirlediği gerçeğinden hareketle, haksızlıkların derinleştiği, adaletsizliğin, şiddetin ve zulmün bir davranış kuralı hâline geldiği dünyamıza esaslı bir teklif sunmakta: Adalet. Bütün erdemlerin disipline edici temel ilkesi ve adeta oksijeni olan adaleti. Ve adaletle gerçekleştirilmesi gereken merhamet, cesaret, cömertlik, sevgi… gibi nice erdemlerin yönetimler yoluyla hayat bulması. Bir kandil olup insan ve toplum hayatını ışıtması, dünya mülkünü aydınlatması. Bu kandilin aydınlatmadığı bütün sahte aydınlıkların zulme, haksızlığa, şiddete hizmet ettiğini göstermesi.
Hem siyasetçiler, hem de siyasetin uygulamalarına muhatap olan bütün insanlara seslenen eser asgari olandan başlayarak ideal olana doğru açılım kazanan bir perspektif sunuyor. Eser bir yandan, siyasetçilere siyasetin temelinde yer alması gereken etik ilkeleri gösterirken, bir yandan da siyasetin uygulamalarına muhatap olan tüm insanlara bilinçle, yaşadıklarını anlamlandırma, kritik etme imkânları veriyor.