İstanbul’un 100 Vakfı -51 kitabını indir

İstanbul’un 100 Vakfı -51
“Esasen İstanbul’da Osmanlı İmparatorluğu’ndan önce, Roma ve daha sonra Bizans devirlerinde de vakıflara rastlansa da nitelik bakımından bazı farklar bulunmaktadır.

Roma Hukuku’nun ilk dönemlerinde vakıf hukuku bulunmazken, daha sonraları vasiyet usulüne dayanan bir vakıf hukuku ortaya çıkmıştır. Fakat bu dönemde vakıflara bağışlanan mallar, herhangi bir hukukun koruyuculuğu altında olmadığından, satılabiliyor, haczedilip kiralanabiliyordu. Bizans İmparatorluğu devrinde ise vakıf müessesesi çok daha gelişmiştir. Bizans İmparatorluğu’nda her kilise ve manastırın; fakirlere, ihtiyarlara ve kimsesizlere yardım maksadıyla kurulmuş bir veya birkaç vakfı bulunuyordu. Bir mütevelli heyeti tarafından yönetilen bu vakıflar, Bizans Hukuku tarafından, hukuki bir şahsiyete sahip olarak kabul ediliyor ve bu nedenle hukukun güvencesine alınmış vakıf malları hiçbir şekilde satılamıyor, devredilemiyor veya mallarla el konulamıyordu.

Osmanlı İmparatorluğu’ndaki vakıf sistemi vakıf müesseselerinin temel farkı ise, toplumun her türlü hizmetine cevap veren bir sistem özelliği sergilemesidir. Dini yapılar ve kurumlar için vakıf faaliyeti yürütülmesinin dışında sokakların aydınlatılmasından duvar yazılarının temizlenmesine, okul çocuklarının pikniğe götürülmesinden fakirlerin evlendirilmesine ve kadın haklarının korunmasından ilaç imalatından esirlerin kurtarılmasına kadar sayısız alanda faaliyet göstermiştir.”

Sinan Ceco, Şeyma Aslıvar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir